Bu kısa röportaj 7 Şubat 2004 tarihinde Türkiye Gazetesi`nin Kültür-Sanat sayfasında yayınlandı. Röportajı o zamanki sayfanın sorumlusu olan sevgili Özcan Ü NLÜ ile gerçekleştirmiştik. Sorular ve cevaplar 15 yıl sonra da güncelliğini koruyan bu kısa konuşmayı bu hafta sizlerin ilgi ve dikkatinize sunuyorum.

Özcan Ü NLÜ 'Cafer Vayni, son yıllarda ülkemizin yetiştirdiği gençsosyologlar arasında en üretken olanlardan biri. Dergi ve gazetelerde kaleme aldığı yazıları ile sosyoloji tarihimize farklı kapılar aralayan Vayni ile, Türk sosyoloji tarihinin dünü, bugünü ve yarını üzerine konuştuk. Türk soyolojisinin 20. asrın başındakinden daha geri bir seviyede olduğunu iddia eden Vayni, 'Bunda günümüz Türk sosyologlarının Batı sosyolojisini olduğu gibi aktarmaları ve Türk toplumunu bu aktarmacı bakış açısıyla değerlendirmeleri en önemli etkendir. İkinci bir husus Türk sosyologlarının önemli bir kısmı Türk düşünce tarihine hâlâ ideolojik olarak bakmaktadır. Bu yüzden sosyologlarımız kendinden evvel yaşamış bir çok sosyologdan ve onların çalışmalarından habersizdir' diyor.' ifadeleri ile konuşmamızı takdim ediyor.

Ü NLÜ : Geçen yıl içinde yayımlanmış kitaplarınız ve yıllardır sosyoloji alanında kaleme aldığınız makalelerinizle tanınıyorsunuz. Ü lkemizde sosyoloji biliminin bugünkü durumu nedir?

VAYNİ: Ü lkemizdeki 34 sosyoloji bölümünden her yıl mezun olan ortalama 4000 sosyologun, devlette 'sosyolog' kadrosunun olmaması/ tanımlanmaması sonucunda, alanlarının dışında görev yapmaları sosyolojinin gelişmesini ve birikimini olumsuz yönde etkilemektedir. Türk sosyolojisi teorik açıdan bugün, Ziya Gökalp i aşmalıydı. Türk toplumunun geldiği nokta, talepleri, beklentileri ve hayalleri Türk ve İslam dünyası ile Batı daki gelişmeler bunu zorunlu kılmaktadır. Erol Güngör, Baykan Sezer, Korkut Tuna ve Mustafa Erkal gibi sosyologlarımızın çalışmaları, bu yöndeki umudumuzu devam etmektedir. Ampirik (alan araştırması) sosyoloji de ise Orhan Türkdoğan hocamızın çalışmaları hem Türk, hem de dünya sosyolojisi açısından bize gurur vermektedir.

Ü NLÜ : Merhum Erol Güngör, ülkemizin sosyoloji tarihi açısından hangi önemi taşıyor? Sizin kitabiyografiniz içinde hangi sosyologlar bulunuyor?

VAYNİ: Erol Güngör hakkındaki çalışmamız Ankara da bulunan Alternatif Yayınları nın 25 kitaptan oluşan 'Türk Düşünce Ufukları' serisinde yayınlandı. Aynı diziden Cemil Meriçisimli kitabımız da yayınlandı. Kanaatimce, Erol Güngör, milli Türk sosyolojisinin en önemli temsilcisidir. Temel tasası Türk toplumudur, yerlidir ve görüşlerinin önemli kısmıyla orijinaldir. Benim kitabiyografim içersinde adını zikrettiklerimin dışında Ömer Seyfettin, Kemal Tahir, Hilmi Ziya Ü lken, Nurettin Topçu, Attila İlhan, Cemil Meriç, Yılmaz Özakpınar, Ü mit Meriçve Seyyid Ahmet Arvasi gibi sosyolog, fikir ve edebiyat adamları önemli yer tutmaktadır.

Ü NLÜ : Kültür yozlaşması Ü lkemizin kültür ve edebiyat hayatını nasıl değerlendirebilirsiniz?

VAYNİ: Bu konuda beni daha çok kültür hayatı ilgilendiriyor. Bugün, büyük bir ekseriyetle yazılı ve görsel medyanın oluşturduğu kültürel ortamda yaşıyoruz. Toplumumuz kültür emperyalizmine açık hale getirilmiş bunun sonucunda kültürel yozlaşma çok artmıştır. Bu yozlaşma ya da bozulmayı, şu sıralar televizyonlarda oynayan yerli diziler ya da yarışmalar çok iyi ifade etmektedir. Kültürel yozlaşmanın önlenmesinde devletimizi idare edenlerden sonra en çok sorumluluk edebiyatçılarımıza düşmektedir.

Ü NLÜ : Cafer VAYNİ, 5 Mart 1968, Gülyalı/ Ordu doğumlu. İlk ve ortaokulu Gülyalı da okudu. İstanbul Ü niversitesi Sosyoloji Bölümü (1994) mezunu. Aynı yıl Prof. Dr. Ü mit Meriçnezaretinde yüksek lisans çalışmalarına başladı. 1998 yılında Türkiye Sosyalist Partisi ve yayın organları Gerçek ile Gün gazetelerini ele aldığı tezi ile yüksek lisansını tamamladı. Yazı çalışmalarına 1992 de, Yeni Düşünce gazetesinde başladı. Eserleri: Erol Güngör (2002), Cemil Meriç(2002). İlk sayısı çıkan Ekonomi-Politika dergisi hakkında da şunları söylüyor:

VAYNİ: Ekonomi ve siyaset, kurumlar sosyolojisinin altı ana kurumundan ikisini ihtiva etmektedir. Bu iki kurum bugün dünyanın bütün toplumlarında toplumsal ve devletlerarası ilişkileri en çok belirleyenlerdir. Biz de dergimize bu iki önemli kurumu, yani Ekonomi-Politika yı isim olarak seçtik. Özelde ise, Türkiye nin günümüzdeki ekonomik, sosyal, siyasi, hukuki vb. şartların böyle bir dergiyi zorunlu kıldığını düşünüyoruz. Dergimiz iyi yetişmiş, genç, dinamik, sorunlara çok kısa zamanda çözümler üreten geniş bir kadroya sahip. Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Recep İNCECİK arkadaşımız. Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Niyazi ÖZDEMİR Yayın Danışmanı Prof. Dr. Edibe SÖZEN Yayın Kurulunu ise Mehmet Şevket EYGİ, Prof. Dr. Ü mit MERİÇ, Cevdet AKÇALI, Mustafa ÖZCAN, Prof. Dr. Ramazan TAŞDURMAZ, Prof. Dr. Ü stün DİKEK, Dr. Ayşenur KURTOĞLU, Osman BALCIGİL, Engin ŞENOL, Mehmet SAYGINER, Fatih SADIRLI, Hakkı ÖZNUR, İsrafil HANCI, Süleyman ÖZKUL, İbrahim Ethem GÖREN, Ömer Özkan ÖZKAYA, Süleyman Faruk GÖNCÜ OĞLU ve benim içerisinde bulunduğum ekip oluşturmaktadır.

Ekonomi-Politika Dergisi ile Türk devletine ve milletine yol göstermek istiyoruz.