Allâhü Teâlâ, Bakara Suresinin 197. Ayet-i celilisinde buyuruyor ki (mealen): '; Bütün hazırlığınızı görün, azığınızı iyice tedarik ediniz, takvalı olun. Çünkü en hayırlı zâd (azık) takvadan ibarettir; '

Ayet-i Kerimedeki 'Zâd' kelimesi yiyecek, içecek, giyecek, binecek vesair ihtiyaçlara sarf edilecek mal demektir ki lisanımızda 'levazım' denilir. Yemenliler hacca azıksız olarak gelirler ve 'Biz mütevekkiliz' derler, halka yük olurlardı. Bu Ayet-i Kerime Yemenliler hakkında nazil olmuş, dilencilikten ve halka ağırlık vermekten korunup sakınmaları için azık hazırlamaları emredilmiştir.

Bu Ayet-i celile gösteriyor ki takva (küfürden imana, isyandan itaate ve gafletten zikre dönmek) talep edilecek, elde edilmesi için çalışılacak şeylerin en güzî desi seçilmişidir. Her fenalıktan korunup takva mertebesine ermek için de azığını ve levazımını tedarik etmek lâzımdır. Bunu tedarik etmeyen ve tedarik etmek için çalışmayanlar, ihtiyaçyüzünden fenalığa, sıkıntıya ve vebale düşebilirler.

Aynı zamanda insanların diğer azıkları ne kadar bol olsa takvaları bulunmadıkça yine mesut olamaz, fenalıktan korunamazlar. Nefislerinin helâk edici arzularına bir ihtiyaçgibi atılırlar. O halde azık tedariki, takvanın tahsiline vasıta olacağı gibi takva hissine sahip olan da azık tedariki için elbette çalışırlar. Bu suretle hayırlı azık takvadır` ve takva en hayırlı azıktır` demektir.

Bu Ayet-i celile şunu da anlatıyor ki: 'İnsan için iki sefer muhakkaktır. Birisi dünyada sefer, birisi de dünyadan seferdir.'

Dünyada yolculuk için yiyecek, içecek, binecek lâzım olduğu gibi dünyadan ahrete sefer için de bir azık lâzımdır. Bu da Allâhü Teâlâ`yı bilmek ve Allâhü Teâlâ`yı sevmek suretiyle Allâh`ın korumasına girmek ve Allâh`dan başka her şeyden yüz çevirmek ile Allâh`dan başkasından bir şey istememektir. Ve bu Allâh`ın korumasına götüren takva azığı dünyadaki ihtiyaçlar için tedarik edilen diğer azıktan daha hayırlıdır.