Meyveleri, yaprakları ve tohumları geleneksel tıpta kullanılır. Baharat olarak ise meyveleri bütün olarak veya sadece etli kısımları kullanılır.

Ahmet Haşim “Bir memleketi vatan yapan, misli hiçbir yerde bulunmayan bazı tatlar ve kokular, küçük zevkler, küçük neşeler ve küçük saadetlerden biridir” der.
Demirhindi şerbeti için de “Tadı hiçbir içeceğe benzetilemeyecek bu güzel kokulu şerbetin bilinmediği memleketlerde yaşayanlara acıdığını” söyler.
Şükür olsun ki, bu tatları günümüzde de devam ettiriyoruz.

TÜRK EVİNİN TEMEL İÇECEĞİ

Ahmet Haşim’in övgüsüne layık olan demirhindi şerbeti, İstanbul’un da simgelerinden biriydi. Yaz aylarında, Beyazıt ve Eminönü meydanlarında seyyar şerbetçiler dolaşır, bellerine doladıkları bardaklarıyla demirhindi şerbeti satarlardı.
Ayrıca hemen her şekerlemeci dükkânında, şerbetler şeffaf cam kaplara doldurulur, şerbetliklerin dip kısımlarında bulunan musluktan şerbet, bardağa doldurulurdu. Özellikle demirhindi şerbeti Türk evinin temel içeceği olarak, her evin serin kilerinde yer alırdı.

IMG_3759`class=

ESKİ YUNANLILAR VE MISIRLILAR KULLANMAYA BAŞLAMIŞTI
Batılıların “tamarint” dedikleri demirhindi meyvesinden yapılan bu şerbetin Osmanlı’da yeri başkadır.
Sadece Osmanlıda değil eski Yunanlılar ve Mısırlılar İ.Ö. 4. yy’da demirhindiyi kullanmaya başlamışlardır. Afrika’nın bazı bölgelerinde kutsal ağaçolan demirhindinin meyveleri ve kabukları fillere uysal olmaları için yedirildiği bilinir.
Meyveleri, yaprakları ve tohumları geleneksel tıpta kullanılır. Baharat olarak ise meyveleri bütün olarak veya sadece etli kısımları kullanılır.
Demirhindinin asıl vatanı Afrika’nın tropik bölgeleri olmasına rağmen, Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’ya kadar geniş bir alanda yetiştirilmektedir. Koyu kestane renginde keçiboynuzuna benzeyen,  tadı mayhoş meyveleri olan demirhindi ağacını boyu 25 metre kadar varır.
Halk arasında da “temirhindi” veya “hind hurması” ismiyle anılan bu meyveden yapılan bu şerbet, özellikle ramazan ayında susuzluğa iyi gelmesi nedeniyle de en çok tercih edilen içecektir.
Ramazan ayının da özellikle tercih edilmesinin sebebi: Demirhindi şerbeti, ağız kuruluğunu önlemesi, su ihtiyacı hissettirmemesi ve vücut direncini artırması bakımından güzel bir nimet olmasıdır.
DEMİRHİNDİ ŞİFA KAYNAĞI
Meyve bileşiminde protein, şeker, pektin, A, B1, B2, B3, B5, B6, C vitaminleri, potasyum, fosfor, magnezyum, kalsiyum, sodyum, demir, selenyum, bakır gibi mineraller bulunur.
Osmanlı Saray mutfağında, hem lezzetinden, hem de şifasından dolayı hiçeksik edilmeyen demirhindi şerbetinin faydası saymakla bitmez:
- Serinletici ve rahatlatıcı özellikleri nedeniyle yaz aylarında tercih ediliyor.
- Mide ağrıları, mide ekşimesi, soğuk algınlığı, nezle, bağırsak parazitleri, ruhsal sıkıntılar, romatizma ve kas ağrılarına iyi gelir.
- Kaynatılan suyu içildiğinde bağırsak solucanlarını düşürmekte kullanılır.
- Ayrıca, şerbetinin iştah açıcı, bağırsak gazını sökücü, ağız kokusunu giderici, beden ve zihin gücünü artırıcı özellikleri vardır.
Tarifine gelince, demirhindi şerbetinin baharatsız sade olanını tercih ediyorum. Çünkü demirhindinin lezzetini diğer baharatların, tadı, kokusu bastırsın istemiyorum. Demirhindinin zaten çok hoş, mayhoş odunsu, topraksı bir aroması lezzeti var.

DEMİRHİNDİ ŞERBETİNİN TARİFİ
Demirhindi şerbetine dönecek olursak... Demirhindi kalın kabuklu, içinde kahverengi yumuşak kıvamı eti olan bir meyve olduğundan, kabuğu kırılınca içindeki kahverengi etli kısım tel kafesinde içinde kalır. Şerbet için kabukları ayıklanırken içkısımdaki bu kafes kısmını ayıklamazsanız süzme işlemi daha kolay olacaktır.
Kabuklarını soyduğunuz, 250 gr demirhindiyi, 1 litre soğuk su ile akşamdan bir tencereye koyarak ertesi güne kadar bekletin. Daha sonra, bu tencereye 275 gr şeker ve 1 litre su daha ekleyerek kaynatın. Kaynadıktan sonra tencereyi ateşten alarak soğumaya bırakın. Yeterli miktarda soğuduktan sonra süzün ve buzdolabına kaldırın, buz gibi soğuk olarak servise hazır edebilirsiniz.
Afiyet olsun.

DEMİRHİNDİ`class=

Şerbet 03