Bizans ve Osmanlı döneminde İstanbul u çevreleyen Marmara , Haliç ve kara surlarındaki kapılar, sabah saatlerinde açılır ve akşam kapatılırdı. Kentte yıllarca hizmet veren tarihi kapıların birçoğu günümüze kadar ayakta kalamasa da bulunduğu bölgeye verdiği isimle yaşamaya devam ediyor. Şimdi size Yenikapı`nın adının nereden geldiğinin hikayesini anlatacağım.

Hikaye odur ki:

4. Murat Devri nde padişah tarafından, mey (şarap), afyon ve fal bakmak yasaktı. İstanbul`da bütün meyhaneler ve keshaneler 'gizli' takılmaya bir halde açılıyordu.

4. Murat bir gece, tebdil-i kıyafet İstanbul`a inmeye karar verdi ve bir sandala bindi. Sandalcı müşterisinin sultan olduğunu bilmiyor. Bir ara, sandalın yanından sarkan bir ipi çeken sandalcıya Sultan, 'ne var o testinin içinde?' diye sordu Sandalcı 'ne olacak, mey işte' diye gülerek müşterisine ikram etti.

Her ne kadar yasaklamış olsa da, 4. Murat`ın alkolle arasının iyi olduğu bilinir. İkramı kabul etti ama yine de, 'mey yasak. Hünkarımız görse kafanı vurdurtur. Bundan korkmuyor musun?' diye sordu. Sandalcı da haliyle, 'Yahu hünkar nereden görecek bizi denizin ortasında?' dedi.

Biraz daha vakit geçti ve sandalcı cebinden fal taşlarını çıkardı. Hünkara, 'Ver 5 akçe de falına bakayım.' dedi. Fal taşlarını elinde çalkalayıp atan sandalcı, 'Efendi, sorunu sor bakalım.' dedi. 4. Murat, 'Hünkar şu anda nerededir?' diye sordu. Sandalcı taşlara bakıp 'Hünkar şu an denizdedir.' dedi. 4. Murat güya endişelenmiş havalarına girip, 'Sakın yakınımızda bi yerde olmasın?' diye sordu sandalcıya ve tekrar iyice bakmasını söyledi. Sandalcı taşlara tekrar baktı ve birden, 4. Murat`ın ayaklarına kapanıp, 'Affet beni hünkarım!' diye yalvarmaya başladı ve kıyaya dönene kadar yalvardı.

Padişah dayanamayıp, 'Sana bi soru soracağım. Eğer bilirsen seni affederim. Bilemezsen boynunu anında vurduracam' dedi. 4. Murat, sandalcıya, 'Dönüşte İstanbul`a hangi kapıdan gireceğim?' diye sordu. Sandalcı, 'Hünkarım, şimdi ben hangi kapıyı söylesem, siz başka kapıdan girersiniz. Affınıza sığınarak, gireceğiniz kapıyı bi kağıda yazsam ve size versem kapıdan geçtikten sonra okusanız olur mu?' dedi. Hünkar başını 'olur' anlamında sallayınca, sandalcı tahminini yazıp kağıdı verdi.

4. Murat kağıdı alır almaz, daha bakmadan, yanındaki fedaisine, 'Hemen boynunu vur şu kafirin!' emrini verdi. Sonra da, 'Surlara yeni bir kapı açıla! İstanbul`a oradan gireceğim' dedi.

Kapı 5-10 dakikada açılıp, padişah ve erkanı şehre girdi. 4. Murat bir ara, sandalcının kağıda hangi kapıyı yazdığını merak etti. Kendinden çok emin olan padişah, laf olsun diye cebindeki kağıda baktı. Ama okuyunca hayretler içinde kaldı. Sandalcı kağıda şunları yazdı: 'Hünkarım, yeni kapınız vatana millete hayırlı uğurlu olsun.'

O gün bugündür de işte o kapı, 'Yenikapı' olarak anılıyor.