işr bin Bera bin Marur radıyallahü anh Hazretleri Ensar`dan ve Hazrec kabilesinin Ubeydoğulları`ndandır. Akabe`de, Bedir ve Uhud`da bulunmuş Hayber Gazası`nda Peygamberimiz`e (s.a.v.) getirilen zehirli koyundan yiyerek vefat etmiştir. Şöyle ki:

Hayber`in fethinde Resul-i Ekrem`e (s.a.v.) bir Yahudi kadın kurutulmuş koyun eti takdim etti. Resulullah Efendimiz (s.a.v.), bir parçasını biraz çiğneyip çıkardı ve: 'Bundan yemeyiniz. Bu koyun zehirli olduğunu bana bildiriyor' diye buyurdu. Lakin Bera bin Marur`un oğlu Bişr bir lokma yutmuş idi. Bişr dedi ki:

'Ya Resulallah, ben koyundan ilk lokmayı aldığımda onu hissetmiştim. Lakin onu sırf sizin yediğinizi beğenmemiş olmamak için ağzımdan atmadım.' 

Resul-i Ekrem (s.a.v.) hemen iki küreği arasından hacamat ettirdi ve zehirin tesiri savuştu. Peygamberimiz (s.a.v.) bundan sonra üçsene yaşamışlardı. İrtihalinden önceki hastalıklarının da sebebinin bu zehir olduğunu bildirmişlerdi.

Amma Bişr Hazretleri pek ağır hasta düştü ve vefat etti.

O koyunu zehirleyen Zeyneb binti Haris, huzur-ı nebeviye getirildi ve 'Bu hıyanete nasıl cüret ettin' diye soruldu. 'Eğer hak peygamber isen kâr etmez ve eğer yalancı isen elinden kurtulmuş oluruz diye bu işe cesaret ettim ve şimdi hak peygamber olduğunu anladım ve sana iman ettim' diye cevab verdi. Resul-i Ekrem (s.a.v.) de onu salıverdi. Lâkin daha sonra Bişr Hazretleri`nin vârislerinin talebiyle kısas olarak idam edildi. 

Bişr Hazretleri Ashab-ı Kiram`ın en iyi okçularından idi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

'Ey Selemeoğulları, sizin reisiniz kimdir?' diye sorduklarında:

'Ced bin Kays`dır. Lakin biraz cimridir' demişler, 'Cimrilikten fena hastalık olur mu?  Hayır, sizin reisiniz beyaz yüzlü, kıvırcık saçlı Bişr bin Bera`dır' buyurmuşlardı. Radıyallahü anh.

Kalın sağlıcakla...