Bugünkü gençliğimizin mutlaka en iyi şekilde tanıması ve anlaması gereken tarihî şahsiyetlerimizden biri de, Hoca Ahmet Yesevi Hazretleridir. (Vefatı: 1166) 

Hikmetlerle dolu Divan`ı başucu eseri olmalıdır. Bu büyük mutasavvıf, Orta Asya`da Türklerin batıl düşüncelerden ve bozuk inanışlardan korunarak Ehl-i sünnet itikadına bağlı bir İslâm yaşayışını benimsemelerinde en tesirli şahıstır. Silsile-i aliyyenin büyüklerinden Yusuf-ı Hemedani`den aldığı feyiz ve bereketi, neredeyse bütün Orta Asya Türk Milleti`nin kalbine sağlam bir akide olarak yerleştirmiştir. Onun halifelerinin diliyle ve gönlüyle bu sağlam itikat ve yaşayış, Anadolu`ya kadar gelmiştir.

Ahmet Yesevi Hazretleri`ndeki Hazret-i Peygamber sevgisi, o kadar ileri bir seviyededir ki, ne kendisinden önce ne de kendisinden sonra gelen insanların yapmadıkları bir fiile imza atmıştır. O, 63 yaşına geldiği zaman, Peygamber Efendimizin bu yaşta vefat ettiğini düşünmüş ve o yaştan sonra yeryüzünde gezmeye ar etmiştir, utanmıştır. Bir çilehane kazdırıp, geri kalan ömrünü burada geçirmiştir.

  Ahmet Yesevi Hazretleri, Ehl-i sünnet akidesine ve Hanefi mezhebine bağlıdır. Hazret-i Peygamber`e sonsuz hürmet ve muhabbeti vardır O, insanları her fırsatta, Hazret-i Peygamber`e itaate ve sünnetine uymaya çağırmıştır. Hakiki ümmetin Resule uyanlar olduğunu belirtmiştir. Hakkın rızasını her şeyin üstünde görmüştür. O`nun rızasını kazanmanın yolunun da Peygambere itaat olduğunu bildirmiştir. Bunun göstergesinin ise O`nun sünnetine uymak ve O`nun ahlâkı ile ahlâklanmaktan geçtiğini belirtmiştir.

Kalın sağlıcakla...