Bir şeyler anlamını yitirdi artık sanırım, ne sağlıklı bir düşüncenin içerisindeyiz. 
Ne bir yol bulabilecek kadar sakin ve tertibliyiz. 

Hayatımızı bir saat diliminin içerisine koymuş ve öyle yaşıyoruz. Aslında geçen zamanın geri gelmeyeceğini biliyor ve an sadece o vakit dilimine ait olduğuna hepimiz hemfikiriz. Lâkin hala eksik olan, tamamlanmayan bir şeyler var. Dünya hayatınamı kaptırdık kendimizi? Yoksa hayat meşkalesi diyerek mi kaçar olduk. Ne biliyim belki de çalıştığımız şirketin iş yoğunluğunu bahane ederek gerçeklere gözümüzü kapadık. Halbuki yalnızlığımız? Halbuki gece olduğunda uyumadan önce düşlediğimiz, hayalini kurduğumuz duygular? Bunlara vakit bulabiliyor ve zaman harcayabiliyoruz.

Sosyal medyayı düzenli ve sağlıklı kullandığımız zaman büyük bir yanlıştan dönüşte olabiliyor. 
Büyük bir yanlışın başrolüde yapabiliyoruz kendimizi. Öyle bir sonu olmayan bir kuyu resmen... Bazen   felaketler yaşamadan uyanmıyoruz. Geçtiğimiz günlerde olan deprem mesela hepimizin büyük bir silkelenme, büyük bir ders çıkarma niteliğindeydi. Tabi ne kadar heybemize notlar aldık bilemeyiz. Şuan nefes alıyor ve yaşıyorken, saniyeler sonra ne olacağını bilmeden biliyormuş gibi yaşıyoruz. Bu görmemezlikten kendimizi arındırmalıyız. En azından gerçekten gerçekleri görmek adına. En azından bir şeyler için daha fazla geçkalmadan... Nefes aldıkça geçiyor zaman...

İnsan her şey yapabilir, önemli olan güzel bir insan olarak kalmak ve gitmek bu diyardan