'Bakanlık, otuz bin temizlik robotu, yirmi dört bin öğretmen asistan robotu, kırk bin öğrencilere yardımcı robot, beş bin ölçme değerlendirme robotu, her ilimize 1 adet olmak üzere 81 adet idareci robot; vb. alımını ya da üretimini gerçekleştirmiştir.'

Bu ve buna benzer haberleri çok da uzak olmayan bir gelecekte duyabiliriz. Kullandığımız akıllı telefonların bugüne uzanan yolculuğunu hesaplarsak bu da hayal sayılmaz.

Yirmi, yirmi beş yıllık bir zaman diliminde ne kadar yol aldığımız ortada. Yani somut örnekler elimizde, cebimizde, ekranımızda dururken hayal olmadığını çok net söyleyebiliriz.

Öyle ya da böyle bu yapay zekâ hayatımızın her alanına girdi. Girdi girmesine de biz onu telefon, televizyon; vb. olarak gördüğümüz için hayatımıza girişi pek de anlaşılmadı ya da hissedilmedi.

Oysa büyük havaalanlarını idare eden yazılımlar, dev fabrikaların makine ve insan gücünü yönlendiren yazılımlar, a`dan z`ye banka işlemleri, büyük verileri özetleyen yazılımlar, arama motoruna yazdığınız bir bilginin peşinden gelen reklamlar; vb. yapay zekanın hayatımıza girmiş halidir.

`src=

Hani, derler ya! 'Misafirlik üçgündür.' Yapay zekanın misafirliği çoktan bitti. Şimdi evimizdeki bozulan musluğu, bize haber vermeden tamirci çağırıp tamir ettirir duruma gelmiş.

Mevzumuzun ne olduğu çoktan anlaşıldığına göre biraz daha detay vermeye başlayabiliriz.

Yapay zekanın eğitim alanında nasıl bir değişiklik yapabileceğini özetlemeye gayret edeceğiz.

Yapay zekanın âdemoğlu üzerindeki etkisinin büyüklüğü, onu anlamamızı biraz da zorunlu kılmaktadır. Kısacası bizim için acil bir durum sinyalidir.

Yapay zekâ İngilizce (artificial- yapay ve intelligence (zekâ) (AI) kelimelerinin baş harfleri ile sembolize edilmektedir. Biz de YZ olarak kullanabiliriz.

Yapay zekâ insanı merkeze aldığı sürece ya da insan öncelikli kullanıldığı sürece insanlara birçok konuyu öğretebilir. Ayrıca insanların performanslarını iyileştirme potansiyeline sahip olabilir. Bu da bizi yaptığımız görevlerde daha iyi hale getirir.

'Algoritma, belli bir problemi çözmek veya belirli bir amaca ulaşmak için tasarlanan yol.' demektir. Amaçve sonuçarasındaki değişkenlerdir, bir başka ifade ile. Yapay zekâ gündeme geldiğinde, algoritma önyargısı ve eksikliğinden de söz edilir.

Yani yapay zekanın kötüye kullanılması insan haklarını engelleyebilir ve hiçhesaplanamayan sonuçlara neden olabilir. O yüzden dünyanın bu konuyla ilgili tartıştığı başlıklardan biri de yapay zekanın insan merkezli yapay zekaya dönüştürülmesi gerektiği inancıdır. İnsan bakış açısıyla yapay zekaya yaklaşmayı ifade ediyor.

Kısacası insan kontrolünde olan makineler, yazılımlar, robotlar üretmeliyiz. İnsanı yönlendiren değil. İnsan zekasını makine zekâsı ile daha yukarılara taşımaya çalışan uygulamalara yer verilmesi fikri ağır basmaktadır.

Ancak yapay zekâ fikirleri, tasarımları, insan zekasını makine zekâsı ile iyileştirmeye çalışırken insan koşullarını dikkate almalı ve insan odaklı bir yaklaşıma sahip olmalıdır. Öncelik makine değil hep insan olmalı yani.

Biraz daha net ve anlaşılır bir ifadeyle söyleyecek olursak, tam işin ortasında, yorulduğumuz bir anda, 'Hadi, kahve içelim!' diyen insan, makineye yön vermeli.

Kahve içmeyi arzularken, muhabbeti de ön plana almalı. İşte makinede olmayan da bu. O yüzden bu insani hallerimiz göz ardı edilmemelidir.

Yapay zekâya bakış açısı geliştikçe ve değiştikçe yapay zekayı araştırma ve anlama arzusu eğitimde de birçok uygulamayı beraberinde getirecektir.

`height=

Öncelikle yapay zekâ ile birlikte kişiselleştirilmiş eğitim daha da ön plana çıkacaktır. Her öğrencinin ne kadar dinleyip ne kadar okuduğu ne kadar anladığı, eğilimleri, duygusal ve bilişsel yönleri yapay zekâ yardımı ile çok daha net ortaya çıkarılır ve ona göre kişiselleştirilmiş bir program ayarlanır.

Yapay zekâ yazılımları da büyük veri havuzundaki bilgi karşılaştırmalarını yaparak 'görsel ve işitsel' yönü kuvvetli olan öğrenciye ve öğretmene göre araçve planlama yardımında bulunabilir.

Bu hassas profil oluşturma işi daha önceden yazılıma yerleştirilen çoklu zekâ sistemleri sayesinde, öğrenci ve öğretmenlerin davranış ve eğilimlerini dikkate alan bilgi birikimi ile yapılacaktır. Tüm bu bilgilerle de saniyeler içerisinde kişiye özel bir program yapılabilecektir.

Zamandan, uzun toplantı saatlerinden, kullanılan enerji çeşitlerinden tasarruf edilmiş olacaktır. Makine verileri üzerine elbette ki insan mührü vurulacak ve son kararı bir toplantı ile yine biz eğitimciler vermiş olacağız.

Yani her zaman insan, son kararı verecek ve makineyi yönlendirecektir ya da öyle olmalıdır. Yapay zekânın kullanıldığı bir okula, adım atan bir öğrenci, 3T ve 1D -teşhis, tahmin, tedavi ve akıllı değerlendirme ile sonuca gitme durumu- yöntemi ile çok daha hızlı ve sağlıklı olarak yönlendirilecektir.

Öğrenci, okula adımını atar atmaz hangi programı, hangi saatte alacak, yüzme kursuna mı, futbol kursuna mı, yoksa yazarlık kulübüne mi gidecek? Belki de bazıları üçüne birden, bazıları da ikisine birden gidecek. Bazıları da sadece biriyle yetinecek olabilir.

Yapay zekâ bütün bu süreci hızlandıracak ve böylece farklı alanlarda tasarruf sağlanmış olacaktır.