Türkler, sadece Almanya'da 6 milyonu, Avrupa ülkelerinde 10 milyonu aşan nüfusları ve etkin faaliyetleri ile dikkat çeken bir boyuta ulaştılar.

Avrupalı Türklerin; İşçilikten patronluğa, garsonluktan restaurant sahipliğine, elle yaptıkları döner'den, döner fabrikalarına hatta: Yoğurt, ayıran, peynir, sucuk, pastırma ve daha bir çok 'Özgün Lezzetlerimizin`fabrikalarına, Türk bakkallarından Market Zincirlerine uzanan, 50 yıllık yolculuğunda öne çıkan EUROTÜRK GASTROHEROLAR ve bu çalışkan insanların her birinin, ayrı ayrı BAŞARI HİKAYELERİ var.
60'lı yılların ilk yarısında, rahmetli Başbakanlarımızdan Süleyman Demirel tarafından yapılan anlaşmalarla, önce Almanya'daki fabrikalara işçi olarak gelen Türkler, daha sonra diğer Avrupa ülkelerine de yayıldılar.
2. ve 3. kuşaklarına Avrupalı eğitimi aldırdılar. Yakın akrabalarını, dost ve arkadaşlarını da yanlarına aldırdılar.
Bugün sadece Almanya'da 6 milyonu, aralarına karıştıkları Avrupa ülkelerinde 10 milyonu aşan nüfusları ve etkin faaliyetleri ile dikkat çeken bir boyuta ulaştılar.
Bulundukları ekonomilere katkı sağlıyor, tüm sektörlerde 'BİZ DE VARIZ`diyorlar.
Ayrıca; AVRUPALI TÜRKLER, Türkiye'nin sadece Gıda & Gastronomi alanında değil, her türlü ürün ihracatında, ithalatında söz sahibi oluyor, turizmine, finans, inşaat, otomotiv gibi sektörlerine de katkı sağlıyorlar.
Avrupa'daki fuarlara katılan Türk Şirketlerine ve yöneticilerine destek veriyor, misafirperverlik gösteriyor, müşteri gönderiyor, standlarında gönüllü veya profesyonelce tercümanlık yapıyorlar. Türkiye'deki akraba ve arkadaş çocuklarının, Avrupa'da yapacakları eğitimlerine ve istihdamlarına katkı sağlıyorlar.
Ülkemize, yörelerine ve sektörlerimize, Avrupa'daki temsilcileri gibi 'Can-ı Gönülden`hizmet ediyorlar.
Sağolsunlar, varolsunlar, yolları açık, kazançları bol olsun.
Artık, Avrupa'da 'ALMANCI, GURBETÇİ`yok, AVRUPALI TÜRKLER var.
Türkiye ile çok sıkı diyalogları, yakın ilişkileri, ticari ve özel yatırımları olan insanlarımız var.
Onlarla birlikteyiz, bütünüz, mutluyuz ve gururluyuz.
Selam, sevgi ve saygılarımla,
@pakmanvasfi

`src=

AVRUPA'DA 'ALIŞILDIK LEZZETLER`DEĞİŞİYOR, 'YENİ LEZZETLER`GELİYOR !

Bio, Vegan, Helal, Şekersiz, Glütensiz, Katkısız arayışları artıyor.
Burgerin, Dönerin, Sosisin HELAL'i ve BİO'su, Peynirin VEGAN'ı aranıyor.
Bu tarz ürünleri satan ÖZEL MARKETLER açılıyor.

`src= Sorularının gittikçe arttığını gören yatırımcılar da bu alanlara giriyor, yeni trendlerin, yeni müşterilerini kapmaya çalışıyor.
Avrupalılar, Avrupa'da yaşayan Türkler'den temiz ve sağlıklı beslenmeyi keşfettiler.
HELAL et ve et ürünlerinin peşine düştüler, HELAL MARKETLERİN müşterisi oldular. Öncelikle Türk ve diğer Müslüman ülkelerden gelenlerin açtıkları ETNO MARKETLER'de çalışanların, günde 5 kez; Yüzlerini, el ve ayaklarını yıkadıklarına dikkat çekiyorlar.
Dana, sığır, koyun, kuzu, tavuk gibi hayvan etlerinin, alıştıkları 'Domuz`etinden daha sağlıklı olduğuna inanıyorlar ve bu etlerden yapılmış salam, sucuk, sosis gibi et ürünlerini tercih ediyorlar.

`src= İHBİR Başkanı Kazım Taycı yönetiminde HELAL ŞEKERLEME Sanayimizin Lezzetlerini Avrupa'ya ve dünya pazarlarına sunduk.
Türkiye, 146 ülkeye bu lezzetlerin ihracatını yapıyor.
Avrupa'da gelişerek örgütlenen DT FOOD AMBASSADOR kuruluşunun Y.K.Bşk. Oğuz Evler; ANUGA'daki HELAL GIDA LEZZETLERİ başarısını, İSM HELAL ŞEKERLEME LEZZETLERİ ile tekrar gösterdi.
Sadece Türkiye'nin değil, diğer Müslüman Ülkelerin sanayisine de öncülük etti.

`src= Bu yıl ise; Aynı konsept, Köln Messe'nin onayı ile İSM Uluslararası Şekerleme fuarında da yer buldu.
Bizzat izlediğim fuardaki, özel HALAL MARKET bölümünde: Dünyanın, birçok islam ülkesinin kuruluşu, şekerli, çikolatalı, vs. ürünlerini Oğuz Evlerin yönetimindeki bu alanda sergiledi.
Konu ile ilgili olarak görüştüğüm Herr Evler, 'ISM HALAL MARKET, ISM Fuarındaki çalışmalarını, başarılı bir şekilde tamamladı ve ULUSLARARASI HELAL ÜRÜN ÜRETİCİLERİ bir kez daha bir araya getirdi. 
Fuar boyunca gerçekleştirilen yoğun hazırlıklar ve zorlu günlerin ardından, katılımcılarımız oldukça mutlu ve memnun ayrıldılar.

Fuardaki HALAL MARKET Standımızda yer alan dünya genelindeki helal ürün pazarının önde gelen firmaları, diğer katılımcı ve ziyaretçilerle görüşmeler gerçekleştirerek yeni işbirlikleri kurma fırsatı yakaladılar.
Köln Fuarı tarafından önerilen ve oldukça ilgi çeken HALAL MARKET konsepti, Brezilya'dan Japonya'ya kadar dünya genelinde bir Roadshow olarak taşınacak. Bu sayede, helal ürünlerin tanıtımı daha geniş bir kitleye ulaşacak ve küresel pazarda daha fazla ilgi çekecek.`dedi.
Bu yıl, 7 Ekim'de ANUGA'da düzenlenecek olan  HALAL DÜNYA KONFERANSI'nın yönetimini üstlenecek olan Evler, fuarın önemin artacağına, Malezya ile yapılan görüşmeler sonucunda, gelecek yıl ISM HALAL MARKET'de yer alan: 'Malezya Çikolata Müzesi`bir cazibe merkezi olacak. 
Bu işbirliği, fuarı daha da ilgi çekici hale getirecek ve katılımcılara yeni  deneyimler sunacak.
Batı ülkelerinde HELAL ÜRÜNLERE olan talebin giderek artması, ISM Fuarının daha da büyümesine ve katılımcılara daha fazla fırsat sunacağına dikkat çeken Evler,.
ANUGA HELAL MARKET için hazırlıklar devam ettiğini belirtti ve sözlerini, 'Türkiye'nin bu alanda daha fazla önem kazanması hedefleniyor. ISM Fuarı'nın başarısı, gelecek yıllarda da katılımcıları heyecanlandırmaya devam edecektir.`diyerek tamamladı.

`src=

Deneyimli Gastronom, ÖZCAN ÇIĞIR, 5 dönümlük, yemyeşil bir bahçe içinde; 1581 yılından kalma, 2 bitişik ÇİFTLİK EVİ'ni 'Restaurant & Etkinlik Merkezi`olarak hizmete açtı.

Orijinal yapısına uygun restore ve dekore ederek, geçen yaz hizmete giren bu  muhteşem mekanın konuğu oldum.
Zerafeti, bilgi düzeyi, araştırmacılığı ve yatırım gücü ile dikkat çeken Özcan Çığır'ın, klasiklere değer veren ve kaliteye inanan yapısına, düşünce ve gastronomik hizmet başarısına hayran kaldım.
Doğma büyüme Hannover'li, İtalyan Restaurantlarında edindiği tecrübeyi, düzgün ve kusursuz konuştuğu Türkçe ve Almancasıyla, üst düzey misafirlerine sunan yatırımcı; İstanbul'un marka mekanlarından getirdiği, eğitimli Chefleri ve salon personeliyle 'Türk Mutfağının Lezzetlerini', dünya mutfaklarının 'Füzyon Lezzetler`içeren menülerinin yanı sıra: Bizzat ve bir 'Sommelier`nezaketiyle tanıttığı 'Türk İçkileri`eşliğinde sunuyor.

`src= Alman düğünleri, doğum günleri ile çeşitli şirket toplantıları ve özel yemeklerin düzenlendiği, tamamen orijinal yapısını koruduğu diğer binada ise, 150 kişi ağırlayabiliyor. Burası devasa şöminesi, barı, yüksek çatısıyla; İnsanı tarihte yolculuğa çıkarıyor.

`src= Mekanın  14-15 çeşit et ve balıktan oluşan ana yemeklerini, 5-6 çeşit başlangıç, 6-7 çeşit ara sıcak, 3 değişik salata, 1 çorba ve 3-4 tatlısını başarıyla hazırlıyorlar. Şehrin iddialı mekanı: PALA 1581 RESTAURANT'da geçirdiğim, LEZZET DOLU 3-4 saat içinde; Soğuk başlangıçlarda: Dana yaprak bonfile, Keçi peynirli pancar tart. 
Ara sıcaklarda: Taze fasulyeli 'Izgara Ahtapot', Kuşkonmazlı 'Kalamar Dolmasını', özel sosları eşliğinde yedim.
Enfes Alman Köy Ekmeği ve nefis Türk Bağ ürünleri tattım.
Ana yemekte: Haşlanmış sebzeler eşliğindeki 'Kalkan Balığı Izgarası`ve Orman meyveli, çikolatalı özel tatlıları ile ziyafeti noktaladım. Bıyıklarıyla ünlü ve PALA lakaplı kardeşim Özcan Çığır'ın, Hamburg'da da bir 'Gastro Mekan`yatırımı planladığını öğrendim ve kendisine başarılar diledim.